SEZEN CUMHUR ÖNAL


Dostum

ADAMO Salvatore



Şarkı Sözü Yazarı

 

 

Radyo günlerini getiriyor. Gençlik günlerimi getiriyor. Eski ama eskimeyen şarkıları getiriyor.
Ne zaman onun geleceğini öğrensem, bunları düşünüyorum. Ne zaman Adamo gelecek olsa, bunlar geçer aklımdan.

Hiç şüpheniz olmasın, bu yılın ilk haftalarında, İstanbul'a geleceğini öğrendiğim zaman da, bunları düşündüm.

Unicef'in yardıma muhtaç Afgan çocukları için hazırladığı kampanyadan dönüşte, İstanbul'a uğradı. Hava karlıydı. Eski dostumu sevinçle karşıladım. Döner yedik. Eski günleri andık. Eski sokaklarında dolaştık İstanbul'un. Kartopu bile oynadık. Defne SAMYELİ, Kanal D'de sunduğu haber programında, Adamo ile kartopu oynarken çekilmiş görüntülerimizi yayınlarken şöyle diyordu:

"Her yerde kar var... Sevgili seyirciler, İtalyan asıllı Belçikalı sanatçı Adamo, bu şarkıyla, Türkiye'de geniş bir hayran kitlesine sahipti. Adamo'nun yolu, geçtiğimiz günlerde yine Türkiye'ye düştü. Yine heryerde kar vardı. Unicef'in, Afgan çocukları için düzenlediği yardımlara katılmıştı. Dönüşte Türkiye'ye uğrayan Adamo, dostu ünlü müzik adamı Sezen Cumhur ÖNAL'ın konuğu oldu. Adamo, heryerde kar var demişti. Bu gelişinde gerçekten de heryerde kar vardı."

Sesini ilk dinlediğin anı hatırlıyorum. 45'lik bir plak. Mavi etiketinde Pathé yazılı. Üstünde bir isim: Adamo. Şarkısı İtalyanca: Perduto Amore. Kimdir, nedir? Araştırdım, kimse bilmiyor, tanımıyor. Yeni bir isim. Genç bir ses. Dinledim, sevdim, yumuşak pürüzlü.

İstanbul İl Radyosu'nda geceleri, Ankara ve İzmir Radyoları'nda Pazar sabahları yayınlanan "Plakların Dilinden" programlarında sesi duyulunca, yer yerinden oynadı. Nedir, kimdir derken bu İtalyanca şarkının Fransızcası geldi. Yine aynı ses, aynı şarkı, aynı duygular ama bu defa dili değişik... Perduto Amore, bu kez Amour Perdu olmuştu... Aşkın kaybolduğunu söyleyen bu ses, bir şöhretin doğuşunu müjdeliyordu.

Kaybolan aşk beni sarsmıştı... Yalnız beni değil, tüm ülkeyi sarsmış olacak ki, birden ünlendi. Adamo artık bir dünya şöhretiydi. Bir akşam vakti, İstanbul Radyosu'ndan çıkarken, aziz dostum rahmetli Fecri EBCİOĞLU sordu: "Kim bu Adamo yahu? Ne güzel sesi var, ne güzel söylüyor? Fecri EBCİOĞLU, cin zekalı, çok zevkli bir adamdı. Meğerse Adamo'yu beğenmiş, O'na şarkı yazmayı aklına koymuş. Çok geçmeden, Adamo'nun en güzel bestelerini rahmetli EBCİOĞLU'nun yazdığı en güzel Türkçe sözlü şarkılarda dinlemeye başladık. Çok tutuldu. Çok sevildi. Artık herkes, "Tombe La Neige" yerine, "Her yerde kar var, kalbim senin bu gece" diyordu. Bir yabancının söylediği bu falsolu Türkçe şarkı, dinleyenin hoşuna gitti. Bizim şarkıcılar da bu yorumu benimsedi. Dönemin genç sesleri, Ajda PEKKAN'dan Selçuk URAL'a, Gülsüm KAMU'dan Mehmet TANERİ'ye kadar, hepsi bu şarkıyı bu aksanla söylediler.

O günlerde EBCİOĞLU'nun bu ilginç şarkıları, ünlü karikatürist Bedri KORAMAN'ın çizgilerine bile konu olmuştu. Hatta, Ajda PEKKAN, Türker İNANOĞLU'nun, yönettiği bir aşk filminde, bu şarkıyı seslendirdi. Bu moda, bu tür şarkılar, TRT'de yasaklanıncaya kadar devam etti.

Adamo'nun İstanbul'a ilk gelişinde odak noktası, Türkçe söylediği şarkılardı. Ortadoğu'nun Paris'i diye bilinen Beyrut'ta Casino Lübnan'dan sonra, İstanbul'a Club X'e ve dostum İbrahim DOĞUDAN'ın ünlü Kervansaray'ında sahneye çıktı. Atlas Sineması'nda konserler verdi. Öylesine beğenildi ki, gençlik dergilerine kapak oldu. Gazetelerde ve Radyo'da röportajları yayınlandı. İstanbul'dan sonra, Paris'te bir başka dostumun Bruno COQUATRIX'in meşhur L'Olympia'sında sahneye çıktı ilk kez. Anlayacağınız, o zamanlar Fransızlardan önce, Türk müzikseverleri Adamo'yu dinlemenin zevkini tatmışlardı.

Herkes bilir ki, dostum Adamo, radyo günlerinin unutulmaz sesidir. Sicilyalı'dır. Bendeki notlara göre, sonbaharda İtalya'da Camiso'da doğdu, 1 Kasım 1943. İkinci Büyük Savaş yılları... Yokluk yılları. Ana kucağında, aile ocağında, ninnilerle başlayan müzik serüveni, kilise korosu, okul konseri derken, Adamo SALVATORE'nin kaderi oldu.

O'na bir defa sormuştum: "-Bu serüvenin seni birgün milyonların sevgilisi yapacağı aklına gelir miydi?"

Güldü, başını salladı:

"-Mutluluk benim için müzikti. Bu seven ve sevilenlerle paylaştım. Bu duygularla yola çıktım."

Ezgilerle süslenen bir yaşam düşünün. Akdeniz müziğinin efsanesi. Adamo'nun öyküsü var bu ezgilerde. Kedi ifadesine göre, O'nu keşfeden ünlü sanatçı Charles AZNAVOUR oldu.

Bir ses yarışmasında O'nu destekledi. Sonunda bir dünya şöhreti olan Adamo'yu yıllardır dinliyoruz, alkışlıyoruz. Her zaman da aynı keyifle alkışlayacağız. Müzikle harmanlanan uzun yılları alkışlayacağız. Uzakta kalan günleri alkışlayacağız. Tutkularımızın etiketi olan şarkıları alkışlayacağız.

Geçen yaz, Açık Hava Tiyatrosu'nda bir konseri vardı. Biraz yıpranmış, saçlarına ak düşmüştü ama hala eskisi gibi hırslıydı. Eski günlerde olduğu gibi, O'nu sunmanın zevkini yaşadım. Car Je Veux "İstiyorum" dedi, Crier Ton Nom "İsmini haykırıyorum" dedi, La Nuit "Gece" dedi.

Alkışlara dayanamayıp, uzakta kalan günlerden, şarkı olarak ne varsa söyledi: Tombe La Neige, Amour PerduVous Permettez MonsieurQuand les roses, Viens Ma Brune, Dolce Paola, J'aime,   Les Filles du Bord de Mer Elle,  Mes mains sur tes hanches, Inch'AllahL'Amour te RessemblePetit Bonheur, J'avais Oubliè Que Les Roses Sont Roses, C'est ma Vie ...

Açıh Hava Tiyatrosu'ndaki konserini, rahmetli dostum Fecri EBCİOĞLU'nun, radyo günlerinde yazdığı bir şarkıyla noktaladı.

Her yerde kar var... Kalbim senin bu gece...